Arama
25 Ekim 2012 Perşembe
İç mimari ve dekorasyon
Haydar Karabey Bugüne dek neredeyse kural haline getirdiğimiz bir genel
tutumumuz vardı: Profil konuğu olacak Türk mimarlarını “yaşlı kuşak” (ya
da mezuniyeti 68 öncesinde olanlar) arasından seçiyorduk. Bu kez
“gençler”e iniyoruz. Kuşkusuz bu riskli bir karar; çünkü, Falih Rıfkı
Atay’m deyişiyle, “bu ülkede olgunluk beyaz kıl miktarıyla ölçülür”
(hala). Belirli bir etkinlik alanında onay görmek ve “prezidyum” üyesi
katına yükselmek için konuya özel daha incelikli parametre ve ölçütlerin
geliştirilmediğj bir toplumda, yargılara temel oluşturacak tek verinin
yaş olması doğaldır. Ancak, Modern dünya pek çok şey gibi bu geriatrik
bakış açısını da tasfiye edip, mimarın kalitesini tutumlara ve ürünlerin
içeriğine göre belirlemeye bizi mecbur ediyor. Karabey’in
“profiIleştiri lme”sini n nedeniyse, toplumsal kabul görmenin ilk
aşamasında bulunan bir mimarın genel manzara içinde nerede
konumlandığını saptamaya olanak vermesinden ötürü. Mimarın kimlik “pat-
tern”larının hızla değiştiği bir dönemi yaşayan Türkiye, geleceği
sorgulamaya Karabey gibi “gençlerdi gözlemleyerek başlamalıdır.
Tasarımcının mesleki, ticari, entelektüel, etik ve toplumsal sorumluluk
alanlarının yeniden tanımlandığı bu değişim evresinde Karabey en iyi
örnek kişiliklerden birini oluşturuyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder